Ev Nasıl Alınır? Gerçekler, Alternatifler ve Yeni Finansal Yollar
Türkiye’de uzun yıllardır “ev sahibi olmak” hem güvenli bir gelecek hem de en iyi yatırım aracı olarak görülüyordu. Ancak 2025’e geldiğimizde artan fiyatlar, düşen kredibilite ve değişen ekonomik koşullar bu hayali giderek daha zor ulaşılır hale getirdi. Peki günümüzde ev almak hâlâ mantıklı bir hedef mi, yoksa farklı finansal yolları düşünmenin zamanı mı geldi?
Ev Sahipliği: Yatırım mı, Barınma mı?
Eskiden oturduğumuz ev, aynı zamanda en büyük yatırımımızdı. Bugün ise özellikle büyük şehirlerde oturmak için alınan evin, geçmişte olduğu kadar güçlü bir yatırım getirisi sağlamadığını görüyoruz. Bu nedenle “oturacağım ev” ile “yatırım amaçlı gayrimenkul” arasında net bir ayrım yapmak şart.
Bir ev, barınma ihtiyacını ve yaşam tarzı tercihini karşılayan bir varlık olabilir; fakat yatırım gözüyle bakıldığında aynı bütçeyle arsa, yabancı varlıklar ya da farklı fonlar çok daha yüksek getiri fırsatları sunabiliyor.
Ev Hayali Yerine Finansal Disiplin
Ev sahibi olamamak, finansal özgürlükten vazgeçmek anlamına gelmiyor. Asıl önemli olan, bu hedef için ayrılan düzenli birikim disiplinini korumak. Eğer ev almak şimdilik mümkün değilse, aynı birikim alışkanlığını bireysel emeklilik sistemi (BES) gibi uzun vadeli araçlara yönlendirmek, geleceğin en sağlam yatırımlarından biri olabilir.
Birikim düzeni bozulmadığı sürece, hedef değişse de finansal güvenlik inşa edilmeye devam eder.
Çoklu Kumbara Yaklaşımı
Finansal esneklik için öne çıkan yöntemlerden biri de “çoklu kumbara” sistemi. Tek bir birikim hesabı yerine, farklı hedeflere ayrılmış ayrı hesaplar oluşturmak, fırsatları değerlendirmeyi kolaylaştırıyor. Uzun vadeli emeklilik için BES, orta vadeli ihtiyaçlar için yatırım fonları, acil durumlar için ayrı bir kenar hesabı...
Bu sayede yüksek faizli kredilere başvurmadan, birikimlerinizi doğru zamanda doğru fırsatlar için kullanabilirsiniz. Ev almak da, araba sahibi olmak da ya da beklenmedik ihtiyaçlara yanıt vermek de çok daha sürdürülebilir hale gelir.
Az Bilinen Bir Detay: Konut Kredisi ve Sigorta
Ev sahibi olmayı hedefleyenlerin çoğu, konut kredisi çektiğinde bankanın hayat sigortası talep ettiğini bilir. Ancak az bilinen bir nokta var: Bu sigortayı kredi aldığınız bankadan yaptırma zorunluluğunuz yok. Teminatı karşılayan mevcut poliçenizi kullanabilir veya farklı bir sigorta şirketinden daha uygun şartlarla poliçe düzenleyebilirsiniz. Bu küçük ama kritik bilgi, kredi maliyetlerinde önemli bir avantaj sağlar.
Yurt Dışı Gayrimenkul ve Golden Visa Hayali
Türkiye’de fiyatların yükselmesiyle birlikte birçok aile, çocuklarının geleceği için “Golden Visa” gibi programlarla yurt dışında mülk almayı hedefliyor. Bu noktada döviz bazlı finansal planlamanın önemi artıyor.
Lira üzerinden yapılan birikimlerle Euro veya Dolar bazlı bir hedefe ulaşmak çok zor. Oysa BES içindeki yabancı hisse senedi fonları veya Eurobond fonları, bu tür uzun vadeli hedefler için ideal bir yol olabilir. Yurt dışında bir ev almak hayali, doğru planlamayla bugünden atılacak adımlarla daha erişilebilir hale gelir.
Ev Sahipleri İçin Bir Fırsat: Kira Gelirini Optimize Etmek
Zaten ev sahibi olanlar için de kritik bir detay var: Kira gelirleri normal şartlarda gelir vergisine tabidir ve bu net kazancı düşürür. Ancak hayat sigortası primleri, belirli koşullar altında gelir vergisi matrahından indirilebilir. Böylece ödenen vergi azalır, elinize geçen net kira geliri artar.
Bu yöntem, hem ailenizi güvence altına almanın hem de mevcut varlıklarınızın getirisini optimize etmenin en akıllıca yollarından biridir.
Esnek ve Güçlü Bir Finansal Yolculuk
“2025’te ev nasıl alınır?” sorusunun tek bir cevabı yok. Çünkü her bireyin yaşam koşulları, finansal kapasitesi ve öncelikleri farklı. Ancak net olan bir şey var: Ev almak tek başına bir finansal hedef olmamalı.
Disiplinli birikimi sürdürmek, çoklu kumbara yaklaşımıyla esnek planlar yapmak, döviz bazlı hedefler için doğru yatırım araçlarını seçmek ve mevcut gelirleri verimli yönetmek… Bunlar, ev hayali ertelense bile finansal özgürlüğü mümkün kılar.
Ev sahibi olmak zorlaştı ama sağlam bir finansal gelecek hâlâ ulaşılabilir. Ev fiyatlarını ya da faiz oranlarını kontrol edemeyiz; ama kendi birikim oranımızı, yatırım stratejimizi ve finansal bilgimizi kontrol edebiliriz. Odağımızı kontrol edemediklerimizden edebildiklerimize çevirdiğimizde, daha güvenli ve huzurlu bir geleceğe doğru adım atmak elimizde.